Burada, kitâbımıza başlarken şurnu beyân edelim ki, İslâm dinine girmek istiyen kimsenin, önce (Lâ ilâhe illâllah, Muhammedün Resülüllah) şehadet kelimesini söylemesi, İslâm dininden başka bütün dinlerden uzaklaşması ve aşağıda bildireceğimiz şekilde, kalbiyle Allahü teâlâ hazretlerinin birliğine inanması lâzımdır.
Zirâ Âl-i İmrân süresi, 19.ayeti kerimede :
«Allahü teâlâ'nın indinde din, ancak İslâm dinidir.
Ve aynı sûre, 85.ayetin:
«İslâmdan başkasını din edinenin dini kabül edilmez» âyet-i kerimeleri ile, Allahü teâlâ katında makbül olan dinin, İslâm dini olduğunu bildiriyor.
O kimse, bu bildirilenleri yerine getirdiği takdirde İslâm dinine girmiş olur.
«Lâ ilâhe illâlleh deyinceye kadar, insanlarla harbetmekle emrolundum. Bunu söylerlerse, kanları ve malları kurtulmuş olur.» hadis-i şerifi gereğince, öldürülmesi, zürriyetinin esir edilmesi ve malının ganimet olarak alınması harâm olur.
Enifâl süresi, 38.ayeti kerimede :
«Ey Habibim, kafirlere de ki, şirkten ve Resülüme düşmanlıktan vazgeçerlerse, geçmiş günahları mağfiret olunur» âyet-i kerimesi ve «İslâm, öncekileri örter» hadis-i şerifine göre, o kimsenin Allahü teâlâ'nın hakkına dair olan kusurları ve geçmiş günahları mağfiret olunur. Bundan sonra o kimsenin Müslümân olduğu için yıkanması vâcib olur.
Zira şöyle bildirilir ki, Semmâme bin İsâl ve Kays bin Âsım (radıyallahü anhümâ) Müslüman oldukları zaman, Peygamber efendimiz (sallâllahü aleyhi ve sellem) onlara gusül abdesti almalarını emreyledi. Bir başka rivâyetle, baş, koltuk ve kasık kıllarını da temizlemekle emrolunmuşlardır. Bundan sonra O kimsenin namaz kılması farz olur.
Namaza durmadan önce bâzı şartlar vardır:
Temiz su ile abdest olmak, su bulunmadığı zaman teyemmüm etmek, temiz elbise ile örtülmesi gereken yerlerini örtmek, temiz yer üzerinde namaza durmak, kıbleye dönmek, niyet etmek ve namazın vakti girmiş olmaktır.
1— Niyet etmek: Teyemmüm edecek ise, nemaz için niyyet etmelidir. Niyyetin yeri kalbdir. Kalb ile berâber dil ile de niyyet etmek iyidir dedilerse de yalnız kalb ile yapmak yetişir.
2 — Besmele ile başlamak: Ya'ni abdeste başlarken besmele okumalıdır.
3 — Ağzına su vermektir.
4 — Burnuna su çekmektir. (Bu dördü Hanbeli mezhebinde farz, .Hanefi mezhebinde sünnettir |.
5 — Yüzünü yıkamak: Yüz, başın saç bittiği yerden çene altına ve kulaktan kulağa kadar olan görünen kısımdır.
6 — Ellerini fkollarınıl dirseklerine Kadar (dirsekler dahil) yıkamaktır,
7 — Başını meshetmektir. Mesh şöyle yapılır: Eller ıslanır. Küçük parmak ve yanındaki üç parmak, diğer elin bu parmakları ile birleştirilir. Başın önünden arkasına doğru mesheder, ilerletilir. Avuç içleri temas etmek üzere başladığı yere getirilir. İşâret parmakları ile kulaklarının içi, baş parmak ile kulakların arkası meshedilir.
8 — Topukları ile beraber ayaklarını yıkamak. Mesh bir def'adır. Yıkamanın bir def'ası farz Lüç def'a yapılması sünnettir).
9 — Uzuvları yıkarken tertibi, ya'ni sırayı m dl Âyet-i kerimede bildirilen sıra üzere olmalıdır.
10 — Muvâlâttır. Muvâlât, yıkanan bir uzuvdaki su kurumadan, bir sonraki uzvu yıkamaktır. (Bu son ikisi de Hanbeli mezhebinde farzdır).
ABDESTİN SÜNNETLERİ
1 — Önce ellerini yıkamak.
2 — Misvaâk kullanmak.
3 — Ağzına su verince gargara yapar gibi dolu olmak. 4 — Buruna su verirken suyu Çe Mek,
5 -- Sakalını hilâllamak.
6 — Göz pınarlarını ıslatmak.
7 — Sağ tarafından başlamak.
8 — Parmak aralarını hilâllamak.
9 — Kıbleye karşı abdest almak.
10 — Her uzvu üç def'a yıkamak.
TEYEMMÜM : Su bulamadığı zaman, namaz için, iki elini, parmakları açık olarak tozlu yere, toprağa (ve teyemmüm edilebilen her şey 'e 'bir kere vurmak, iki eli yüzüne sürmek, bir daha vurup, sağ el ile solu, sol el ile sağ eli dokunmadık yer kalmayacak şekilde sıvazlamaktır.
1 — Önce ellerini yıkamak.
2 — Misvaâk kullanmak.
3 — Ağzına su verince gargara yapar gibi dolu olmak. 4 — Buruna su verirken suyu Çe Mek,
5 -- Sakalını hilâllamak.
6 — Göz pınarlarını ıslatmak.
7 — Sağ tarafından başlamak.
8 — Parmak aralarını hilâllamak.
9 — Kıbleye karşı abdest almak.
10 — Her uzvu üç def'a yıkamak.
TEYEMMÜM : Su bulamadığı zaman, namaz için, iki elini, parmakları açık olarak tozlu yere, toprağa (ve teyemmüm edilebilen her şey 'e 'bir kere vurmak, iki eli yüzüne sürmek, bir daha vurup, sağ el ile solu, sol el ile sağ eli dokunmadık yer kalmayacak şekilde sıvazlamaktır.
SETR-İ AVRET : Avret yerini ve omuzlarını örtecek ipekten başka bir örtü ile örtünmektir. İpek elbise ile nemaz olmaz. (Hanefi mezhebinde hiç .elbisesi yoksa, avret yerini örtecek kadar ipek giyip, nemazını yine kıl.ması lâzımdır). Gasbedilen elbise ile nemaz kılmak da böyledir.
NAMAZ KILACAK YER: Nemazu duracak olanın, nemez kılacağı yerin bütün necösetlerden temiz olmasıdır. Gasbediler yerde, bir rivâyete göre nemaz sahih Olur.
İSTİKBÂL-İ KIBLE: Kıbleye dönmek demektir. Nemaz kılan, Mekke-i Mükerreme'de ve yakınında Kâ'be'ye dönmektir. Mekke dışında ise, Ka'be tarafına dönmektir. Hesab ile, güneş ile, yıldızlar ve rüzgârlar ve bunlara benzer yön ta'yin usülleri ile, elinden geldiği kadar Kâ'be tarafına dönmektir. .
NİYYET : Namaza niyyet kalb ile olur. Çünkü, bütün niyetler kalp ile olur. Namaza duracak olan, namaz kılmayı kendine Allahü teâlâ'nin farz ettiğini ve Allahü teâlâ'nın emrine riyâ ve gösteriş yapmadan uymağa inanmalı, sonra namazdan çıkıncaya kadar kalb huzuru ile bulunmalıdır. Nitekim bir hadis-i şerifte, Peygamber etendimiz (sallâlluhü aleyhi ve sellem) hazret-i Âişe'ye (radıyallahü anhâ):
«Nemaz kılarken kalbinin hâzır olmadığı kısımlar, namazdan sayılmaz» buyurmuş ve namazın gönül huzuru içinde olması lüzumunu belirtmiştir.
VAKiT: Vaktin girmesi, nemaz kılanın din ilmi, yâhut hava kapalı ise veya yağmur, kar gibi diğer engeller varsa zann-ı gâlib ile hasil olur. Sonra ezan okur. (Farza duracağı zaman da ikâmet okur. Bu şartlar tamam olunca, Allahü ekber deyip namaza girer. Nemazın rükünlerine, vâciblerine, sünnet ve edeblerine riâyet eder.
0 Yorumlar