Son yayınlar

6/recent/ticker-posts

Ayetlerde Genişliği yer ve gök kadar olan o cennet kimler içindir ? Âl-i İmrân Suresi 134-135

 


Ayetlerde Genişliği yer ve gök kadar olan o cennet kimler içindir ? 


Âl-i İmrân Suresi 134.ayeti kerime






Elleżîne yunfikûne fî-sserrâ-i ve-ddarrâ-i velkâzimîne-lġayza vel’âfîne ‘ani-nnâs(i)(k) va(A)llâhu yuhibbu-lmuhsinîn(e)
Meali şerifi: Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever.


اَلَّذ۪ينَ (onlar ki) يُنْفِقُونَ (infak ederler)   يُنْفِقُونَ (bollukta)   وَالضَّرَّٓاءِ (darlıkta)   وَالْكَاظِم۪ينَ (yutkunurlar)    الْغَيْظَ (öfkelerini)   وَالْعَاف۪ينَ (ve affederler)   عَنِ النَّاسِۜ (insanları)    وَاللّٰهُ (Allah'da) يُحِبُّ (sever) الْمُحْسِن۪ينَۚ (güzel davrananları) 






Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir."

[Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'lhalk 12, (2, 906).]


 وَالْعَاف۪ينَ عَنِ النَّاسِۜ Kendilerine kötülük yapanları affederler. 

 وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَۚ Allah-u Teâlâ iyilik yapanları sever.


Kur'an bu ayeti kerimede bize Allah'ın razı olduğu güzel ahlakdan bize bahsediyor.

Âl-i İmrân Suresi 135.ayeti kerimede

وَالَّذ۪ينَ (ve onlar) اِذَا (zaman) فَعَلُوا (yaptıkları)  فَاحِشَةً (bir kötülük) اَوْ (ya da)   ظَلَمُٓوا (zulmettikleri)    اَنْفُسَهُمْ (nefislerine)  ذَكَرُوا اللّٰهَ (Allah'ı hatırlayarak)   فَاسْتَغْفَرُوا (bağışlanmasını dilerler) لِذُنُوبِهِمْۖ  (günahlarının)  وَمَنْ (ve kim)   يَغْفِرُ (bağışlayabilir) الذُّنُوبَ (günahları) اِلَّا اللّٰهُۖ (Allah'tan)  وَلَمْ يُصِرُّوا (ve onlar ısrar etmezler) عَلٰى مَا (şeylerde hatalarında) فَعَلُوا (yaptıkları) وَهُمْ (onlar) يَعْلَمُونَ (bile bile) 











Velleżîne iżâ fe’alû fâhişeten ev zalemû enfusehum żekerû(A)llâhe festaġferû liżunûbihim vemen yaġfiru-żżunûbe illa(A)llâhu velem yusirrû ‘alâ mâ fe’alû vehum ya’lemûn(e)
Meali şerifi: Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.


 ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ Ya da nefislerine zulmettiklerinde (içki içmek, insanlara eziyet etmek gibi..)



وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلَّا اللّٰهُۖ Günahları da Allah'tan başka kim affedebilir.

وَلَمْ يُصِرُّوا عَلٰى مَا فَعَلُوا Onlar işlemiş oldukları günahlarda ısrar etmezler.

 وَهُمْ يَعْلَمُونَ Onlar yaptıkları hatayı bilirler pişman olurlar tevbe ederler.

Yorum Gönder

0 Yorumlar